Günde 2,5 litre su kaybediyoruz, yerine konulmayan su hasta edebilir
Yaşamımızın devamı için gerekli olan suyun yeteri derecede tüketiminin önemini vurgulayan İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Emel Alphan, su dengesine dikkat çekiyor. Normal koşullarda bir insanın günde 2,5 litre su kaybettiğini belirten Prof. Dr. Emel Alphan, “Harcadığımız her 1 kalori için 1-1,5 mililitre su almak zorundayız. Aldığımız suyun hemen hepsini idrar, ter, solunum gibi yollarla dışarı atarız. Buna su dengesi adı verilir. Bu dengeyi sağlamak için günde 2,5 litre veya 8-10 bardak su ve diğer sıvılardan almak zorundayız” diye konuştu.
İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Emel Alphan, yaşam için çok önemli bir yeri olan suyun tüketimine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Yetişkin bir insan vücudunun yüzde 59 yani yarıdan çoğunun su olduğunu belirten Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Bebeklerin vücudunun üçte ikisinden çoğu yüzde 70’i sudur. Bebek büyüdükçe su oranı azalır, yağ oranı artar. Vücuttaki suyun yüzde 60’ı hücre içinde yüzde 40’ı ise hücre dışı sıvılarda bulunur” dedi.
Su vücudumuz için vazgeçilmez bir kaynak…
Suyun vücuttaki fonksiyonlarına işaret eden Prof. Dr. M. Emel Alphan, şunları söyledi:
Su yediğimiz yiyeceklerde bulunan besin öğelerinin sindirimi, emilimi, taşınması ve metabolizması için gereklidir. Metabolizma sonucu oluşan, artık zararlı maddelerin böbrekler yoluyla dışarı atılmasını sağlar. Vücudumuzun kullanamadığı, gerekli olandan fazla alınan ve vücutta oluşan zararlı bileşiklerin çoğu su içinde çözünerek idrar veya dışkıyla dışarı atılır. Yeterince su içilmediği zaman bazı mineraller böbreklerde çökerek böbrek taşlarına neden olabilir. Vücudumuzun ısısının denetimi, eklemlerimizin kayganlığı vücuttaki su sayesinde olur. Sıcak havada terleme ve ter buharlaşırken vücuttan emdiği ısı nedeniyle derimiz soğur ve bu nedenle serinlik hissederiz. Kuru sıcaklıkta nemli havaya göre kendimizi daha rahat hissetmemizin nedeni terimizin buharlaşmasının daha kolay olmasındandır.
Su içmezsek ne olur?
Susadığımız halde su içmezsek vücudumuz kendi suyunu tutmaya çalışır. İdrara az çıkarız ve kan hacmi azalır, tansiyonumuz düşer. Vücudumuzdan dışkı, deri ve akciğerler yoluyla su kaybı devam ettiği için ve idrarın da belli bir yoğunlaşma kapasitesi olmasından dolayı vücudumuz kurur ve sağlığını yitirir. Vücudumuzdaki suyun yüzde 15’inin kaybedilmesi ise komaya ve yaşamın yitirilmesine neden olur.
Su dengesini sağlamak için günde 8-10 bardak su içilmelidir
Normal koşullarda yetişkin bir insan günde idrarla 1,5 litre, deriden 0,5 litre, solunumla 0,3 litre, bağırsaklardan 0,2 litre olmak üzere toplam 2,5 litre su kaybeder.
Su kaybı sonucu kan plazmasının yoğunluğu yüzde 1 artınca beyindeki susama merkezi uyarılarak susama duygusu gelişir ve kişi su veya yerini tutan içecek içer. Harcadığımız her bir kalori için 1-1,5 mililitre su almak zorundayız.
Aldığımız suyun hemen hepsini idrar, ter, solunum gibi yollarla dışarı atarız. Buna su dengesi adı verilir. Bu dengeyi sağlamak için günde 2,5 litre veya 8-10 bardak su ve diğer sıvılardan almak zorundayız.
İshal ve kusmada sıvı kaybı nasıl dengelenir?
Besin zehirlenmesi ve bağırsak enfeksiyonları gibi durumlarda kusma ve ishalle vücuttan su ile sodyum ve potasyum kaybı da olur. İshal yüzünden vücut kurur. Bu özellikle çocukları etkiler ve kuruma yüzünden çocuklarda ölüm bile olur. Bunu önlemek için ishal olan çocuğa evlerde hazırlanan sıvı bir karışım sürekli içirilmelidir. Enfeksiyonlar da ateş de yükselebilir. Evde çocuğun beslenmesi ve sıvısı ayarlanırken gerektiği takdirde doktora da başvurulmalıdır.
Ağızdan sıvı tedavisi için evde hazırlanacak sıvının birleşimi şöyledir:
1 su bardağı açık çaya üçte iki silme çay kaşığı tuz, tuzun yarısı kadar yemek sodası, 1 silme yemek kaşığı şeker, 1 tatlı kaşığı limon eklenir, karıştırılır ve ishalli çocuğa içirilir. Şeker yerine varsa pekmez konulabilir. Limon suyu yoksa koruk veya şeftali suyu konur. Bu sıvı yetişkin kişilerdeki ishaller için de uygundur.
İshalde nasıl beslenilir?
Sıvı tedavisi yanında hasta uygun şekilde beslenmelidir. Çocuk emiyorsa emzirmeye devam edilir. Emmiyorsa yoğurt, yoğurtlu yağsız pirinç çorbası veya yoğurt-pirinç lapası, yoğurt haşlanmış patates veya havuç ezmesi tuz eklenerek yedirilir, tuzlu ayran içirilir. Bu tür besinleri yetişkinler de ishal olduklarında tüketebilir.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı