Kasım Ayında Akciğer Kanserine Dikkat: Erken Teşhis Hayat Kurtarır! Peki Akciğer Kanserinin En Yaygın Nedeni ne olabilir?
Akciğer Kanserinin En Yaygın Nedeni: Sigara Kullanımı!
Akciğer kanseri, dünya genelinde en sık rastlanan kanser türü olarak öne çıkarken, kansere bağlı ölümler arasında da ilk sırada yer alıyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Aziz Yazar, bu kanser türünden tek başına sigaranın %90 oranında sorumlu olduğunu vurguluyor. Toplumda farkındalığın düşük olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yazar, erken teşhisin akciğer kanserinde hayati önem taşıdığını belirtiyor.
1-30 Kasım Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında, hastalığın belirtilerini ve yeni nesil tedavi yöntemlerini anlattı. Prof. Dr. Aziz Yazar, geçmeyen öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı ve göğüs ağrısı gibi şikayetlerin ciddiye alınması gerektiğini vurguluyor.
Akciğer Kanseri ve Risk Faktörleri
Akciğer kanseri, akciğer dokusundaki hücrelerin kontrolsüz çoğalması ile oluşur. Dünyada her yıl 2.2 milyon kişiye akciğer kanseri teşhisi konuluyor ve yaklaşık 1.8 milyon kişi bu hastalıktan hayatını kaybediyor. Ülkemizde ise yıllık 41 bin yeni vaka görülmekte ve yaklaşık 30 bin kişi akciğer kanserinden ölmektedir. Özellikle sigara içimi arttıkça akciğer kanserine yakalanma riski içmeyen bireylere göre 20 kat artmaktadır.
Sigaranın yanı sıra pasif içicilik, egzoz gazları, asbest, arsenik, nikel, silika gibi zararlı maddelere maruz kalmak da risk faktörleri arasında yer alır. Akciğer kanserine yakalanma riskini arttıran diğer etmenler arasında tüberküloz geçmişi, akciğerde radyasyon öyküsü ve genetik yatkınlık da bulunur.
Kişiye Özel Tedavilerle Yaşam Süresi ve Kalitesi Artıyor
Geleneksel tedavi yöntemleri olarak bilinen cerrahi, kemoterapi ve radyoterapiye ek olarak son yıllarda kişiye özel tedavi yöntemleri yaygınlaşmıştır. Kanserli dokudan alınan numunelerle hastalığın genetik profili çıkarılarak hastaya özgü hedefli tedavi planları uygulanıyor. Bu yöntemle hastanın kanserli hücreleri üzerinde etkili olan bir ilaç veya immünoterapi tespit edilebiliyor. Bu tedavi yöntemi, yan etkileri daha düşük seviyede tutarak hastanın yaşam kalitesini artırıyor.
Prof. Dr. Yazar, Yeni Nesil Dizileme yöntemleri sayesinde tedavi başarı oranlarının arttığını ve kemoterapiye kıyasla hastaların daha kaliteli bir yaşam sürdüğünü belirtiyor.
