Son günlerde sahte içki tüketimine bağlı ölümlerde artış yaşanıyor. Metil ve etil alkolün ayırt edilmesinin çok zor olduğunu belirten uzmanlar, sahte içkilerdeki metil alkolün karaciğerden geçtikten sonra formik asite dönüşerek organlara oksijen gitmesini engellediğini ve ölüme yol açtığını vurguluyor. Uzmanlar; görme bulanıklığı, çift görme, baş dönmesi gibi belirtiler olması durumunda ilk olarak tıbbi yardım alınmasını ve asit birikimini artırarak durumu daha tehlikeli hale getireceği için kişinin kusturulmamasını tavsiye ediyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Gül Eryılmaz, alkol bağımlılığı ve son günlerde birçok ölüm vakasına yol açan sahte alkol tüketimi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Psikiyatrik hastalıklar alkol bağımlılığına yol açabiliyor
Bağımlılığın içilen miktarla alakalı olduğunu belirten Eryılmaz, “Belli miktarın üzerinde içilen alkol, bağımlılık için riskli tüketime giriyor ve bu miktarlarda tüketilirse alkol bağımlılığı oluşuyor. Bu miktarlara her yerden ulaşılabilir. Genetik yatkınlık, kaygı bozukluğu ve panik bozukluk gibi panik atakları olanlarda kaygıyı azaltmak için tüketilmeye başlanan alkol bağımlılığa dönüşebiliyor. Panik atakları durdurmak için içilen bir şeyin daha sonrasında problemin çözümü değil problemin kendisi haline geldiğini de görüyoruz. Bazı psikiyatrik hastalıklar, dikkat eksikliği, madde kullanımı gibi birçok faktör de alkol bağımlılığına yol açabiliyor.” ifadelerini kullandı.
Etil ve metil alkolü ayırt etmek çok zor
Prof. Dr. Gül Eryılmaz; zehirleyen, görme kaybına ve ölüme yol açan alkol çeşidi metil alkol ile etil alkol denilen alkolü ayırt etmenin çok zor olduğuna dikkat çekti ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“İki alkolü ancak laboratuvar şartlarında ayırt edebiliyoruz. Ülkemizde de tüketiminin son günlerde giderek artmasının en önemli nedeninin ekonomik boyutu olduğunu söyleyebiliriz. Sahte içki daha ucuza bulunabiliyor. İkinci boyutu ise, insanlar özellikle pandemiyle birlikte rahatlama ihtiyacındalar. Sosyalleşmenin azalmasıyla anksiyetelerin ve depresif durumun arttığını görüyoruz. Özellikle Türk toplumu içinde de psikolojik bir pandemi haline geldi. Bunun da alkol tüketimini artırdığını biliyoruz.”
Metil alkol organlara oksijen gitmesini engelliyor
Metil alkolün karaciğerden geçtikten sonra formik asite dönüştüğünü ifade eden Eryılmaz, “Bu da bütün organlara oksijen gitmesini engelliyor. Yavaş yavaş bütün organların ölmesine neden oluyor. Genellikle böyle bir durumda görme bulanıklığı, çift görme, baş dönmesi gibi belirtiler görülür. Sahte alkol zehirlenmesinden şüpheleniyorsak ilk olarak tıbbi yardım alınmalıdır. Hastanın kusturulması asit birikimini artırarak durumu daha tehlikeli bir hale getirebilir.” dedi.
Alkol bağımlıları düşünce ve davranışı yönetemiyor
Alkol bağımlılığının beyindeki bir bölgenin bozulması sonucu ortaya çıktığını belirten Eryılmaz, “Bir tür beyin hastalığıdır. O bölgenin tamiri yapılmadığı sürece alkol kullanımı kesilse bile oyun oynama, zarar verecek boyutta gıda yeme ve egzersiz yapma gibi başka sorunlar oluşabiliyor. Alkol bağımlılığı olan kişilerde beyin duyguyu, düşünceyi ve davranışı iyi yönetemiyor. Bağımlılığın hem kendi kimyasal etkisi hem de getirdiği birçok psikolojik yük nedeniyle tedavide kontrollü şekilde antidepresan kullanılabiliyor.” diye konuştu.
Pandemiden sonra alkol bağımlılığı riski arttı
Özellikle pandemi döneminden sonra birçok nedenden dolayı alkol bağımlılığı riskinin arttığını vurgulayan Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Son dönemlerde obezite cerrahisinde kullanılan tüp mide küçültme ameliyatlarından sonra da alkol bağımlılığını çok görmeye başladık. Bir zayıflama ameliyatının nasıl alkol bağımlılığına neden olduğu; mide-bağırsak sisteminin ameliyatı sonrasında bazı kimyasalların değişmesi, bazı enzim sisteminin değişmesi, hatta bu kişilerin daha öncesinde aslında bir gıda bağımlıları olduğu ve alkol almadıkları, gıdayı alamadıkları için de bir bağımlılık transferine maruz kaldıkları gibi hipotezlerle açıklanıyor.” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı