Okulların açılması ile birlikte çocukların taşıdıkları okul çantalarının skolyoza sebep olduğu düşüncesi ebeveynleri endişelendiriyor. Bununla birlikte çocukların sıralarında yanlış oturmasının skolyoza neden olup olmadığı, skolyozu olan çocukların spor yapıp yapamayacağı gibi birçok sorunun cevabı merak ediliyor. Aileler sıklıkla çocuklarında duruş bozukluğu olduğu şikayeti ile uzmanlara başvuruyor. Özellikle ailesinde skolyoz öyküsü olan ebeveynlerin çocuklarının sırtlarını sık aralıklarla kontrol etmeleri büyük önem taşıyor. Toplumda skolyoz ile ilgili bilgilerin sıklıkla yanlış ve yetersiz olduğunu belirten Memorial Ankara Hastanesi Omurga Cerrahisi Ünitesi Başkanı Prof. Dr. Emre Acaroğlu, çocuk ve ergenlerde skolyoz ile ilgili merak edilen soruları yanıtladı.
Göğüs duvarı ve sırttaki asimetriye dikkat!
Omurganın önden bakıldığında sağa ya da sola eğilmesine skolyoz adı verilmektedir. Çocuk ve ergenlerde görülen idiopatik skolyoz sık rastlanan bir durumdur. Tedavi gerektirmeyen küçük skolyozlar kız ve erkek çocuklarında eşit oranda görülürken, klinik olarak tedavi gerektiren skolyozların yaklaşık yüzde 85’i kız çocuklarında ortaya çıkmaktadır. Nedeni tam olarak bilinmeyen idiopatik skolyozun ilk bulguları, göğüs duvarı ve sırtta asimetri olarak kendini göstermekte ve aileler genellikle “Çocuğumuz eğri duruyor” söylemi ile doktora başvurmaktadır.
1-Aileler çocuklarında skolyoz olup olmadığını nasıl test edebilir?
Ebeveynler skolyoz konusunda çocukları için belli kontrolleri yapabilir. Öncelikle anne babalar çocuklarının kalçasından 90 derece öne doğru eğilmesini sağlamalıdır. Eğilen çocuğun sırtına ufuk çizgisi gibi bakılmalıdır. Sağ ve sol kısımlar arasında tam simetri varsa, pratik olarak bu skolyoz değildir. Sağ ve sol taraf arasında var olan ciddi bir simetri ve iki taraf arasında 4-5 milimetreden fazla fark olması skolyoza işaret edebilir. Bu durumda ailelerin bir doktora başvurmasında ve çocuğa röntgen çekilmesinde fayda bulunmaktadır.
2-Skolyoz acı veya ağrıya neden olur mu?
Skolyoz kendi başına ağrı veya acıya yol açmaz. Ağrılı farklı durumlar skolyoza neden olabilir. Örneğin omurgada ortaya çıkan tümörler ağrıya sebep olabilir. Çocuklar yaşadıkları ağrı ile kendilerini bir tarafa bükebilir. Bu ağrı da aileler tarafından skolyoza bağlanabilmektedir. Bununla birlikte yaşlanan skolyozlu kişiler yaşıtlarına göre daha fazla ağrı çekebilir. Çünkü skolyoz hem omurgayı hem de çevresindeki kasları yorar. Özellikle skolyozu olan kadınlar, uzun vadede biraz ağrı yaşayabilmektedir. Ancak genellikle ergenlerde skolyoz nedeniyle ağrıya pek rastlanmaz.
3-Skolyozu olan çocuklar spor yapabilir mi?
Spor ya da egzersizin skolyozu önlediğine dair bir kanıt bulunmamaktadır. Bu yaygın kanı, özel skolyoz egzersizleri adı altında bir pazarlama yöntemi olarak kullanılmaktadır. Skolyozlu çocukların spor yapmasında bir sakınca bulunmamaktadır. Bu çocukların skolyozlarını düzeltmek için değil, forma girmeleri için spor yapmaları önerilmektedir. Çocuklar hangi sporu isterse yapabilir, buradaki tek istisna spor dalı olimpik düzeyde halter sporu olmaktadır. Skolyozu olan çocuklar, vücudu çok ciddi ağırlık altına sokan sporlar dışında bütün sporları yapabilirler.
4-Eğri oturmak skolyoza neden olur mu?
Eğri oturmak skolyoza neden olmaz. Normal, sağlıklı bir çocuğun ya da erişkinin düzgün oturmadığı için omurgasının eğrileceğini gösteren bilimsel bir çalışma bulunmamaktadır. Böyle bir şey ancak çok ekstrem durumlarda; örneğin uzun süre aynı pozisyonda bağlı kalındığında ya da gövde felci olan kişilerde olabilmektedir. Bildiğimiz, en sık gördüğümüz ergen skolyozu ailevi bir hastalıktır, oturma pozisyonu ile ilgisi bulunmamaktadır.
5-Okul çantası skolyoza ya da başka omurga eğriliklerine neden olur mu?
Okul çantalarının skolyoza neden olduğu her yıl okullar açıldığında yinelenen bir tartışma konusudur. Skolyozun bir hastalık olduğu ve çanta taşıma gibi benzer durumlardan etkilenmeyeceği bilinmelidir. Çocuklar çanta taşırken çanta tarafına doğru eğilirler, ancak bu eğilme kesinlikle kalıcı değildir. Günümüze kadar skolyoz ile ilgili yapılan bilimsel çalışmaların hiçbirinde çantanın etken olduğuna dair bir veri ortaya konulmamıştır. Ancak bu çantaların tümüyle masum olduğunu göstermemektedir. Çanta çocuğun omurgasının şeklini bozmaz fakat ağırlığı arttıkça bel ve sırt ağrısına neden olur. Şöyle ki, vücut ağırlığının yüzde10’u kadar ağır bir çantayı taşıyan bir çocukta bel ağrısı olma olasılığı çanta ağırlığı yüzde 15-20 olan çocuklara göre belirgin oranda azalır. Bu sebeple ebeveynlerin çocuklarının çantalarının ağırlıklarını sık aralıklarla kontrol etmelerinde ve çocuklarını içindeki gereksiz ağırlıkların temizlenmesi için teşvik etmesinde fayda bulunmaktadır.
6-Skolyoz, korkulması gereken bir hastalık mıdır?
Toplumda skolyoz hastalığından korkulması gerektiği düşünülmektedir. Ancak bilinmelidir ki; en sık rastlanan skolyoz türü olan ergenlik skolyozu ailevi bir hastalıktır. Kızlarda yüzde 1 oranında görülürken, bu çocukların da 1- 10’u cerrahi gerektirecek düzeye ilerlemektedir. Bununla birlikte hızlı büyümesi devam eden ve eğriliği 20-40 derece arasında olan hasta grubunda korse kullanımı hastalığın ilerlemesini durdurmakta etkin olmaktadır. Hiç tedavi edilmese bile, ergenlik çağı skolyozlarının çok küçük bir bölümü (belki yüz binde bir) akciğer-kalp sorunlarına neden olabilecek 100 derece civarına ilerleyebilir. Ayrıca modern skolyoz cerrahisinin ülkemizin birçok ortopedi kliniğinde yapılabildiği unutulmamalı, yeni teknolojiler ile beklenen hayati tehlike riskinin binde bir, felç riskinin ise binde 1-5 arasında olduğu bilinmelidir. Skolyoz gerçeklerine bakıldığında bazı istisnai durumlar dışında bu hastalıktan korkulmasına gerek bulunmamaktadır. Skolyoz konusunda modern tedavi yöntemleri mevcuttur ve ailelerin çocukları için doktora başvurmasında geç kalmaması önemlidir.
7-Hangi skolyoz türleri tehlikeli olabilir?
Çocuk için ciddi risk oluşturabilecek ve mutlaka tedavi edilmesi gereken skolyoz tipleri bulunmaktadır. Bu tablolar şu şekilde sıralanabilir:
• Erken yaşlarda ortaya çıkan skolyozlar mutlaka ciddiye alınmalıdır. Çünkü hastanın önünde uzun bir boy uzaması dönemi bulunur.
• Çocukların çok hızlı ilerleyen skolyozları mutlaka ciddiye alınmalıdır. Çünkü hem kritik derecelere ulaşması ihtimali yüksektir, hem de altında bazı sinir sistemi ya da omurilik hastalıkları çıkabilir.
• Yaş ne olursa olsun belli dereceleri (sırtta 50 derece, belde 40 derece) geçen skolyozlar ciddiye alınmalıdır. Çünkü bu dereceleri geçen skolyozlar büyüme bitmiş bile olsa hayat boyu ilerleyebilir ve ciddi kozmetik sorunlara neden olabilir.
• Yaş ne olursa olsun 80 derecenin üzerindeki skolyozlar çok ciddiye alınmalıdır. Çünkü bu derecelerin üzerinde skolyoz ileri yaşlarda solunum sorunlarına neden olabilir ve yaşam beklentisini azaltabilir.
• Kas hastalıkları ve diğer ciddi hastalıklarla birlikte ortaya çıkan skolyozlar da ciddiye alınmalıdır. Çünkü bu rahatsızlık çok hızlı ilerleyebilir ve hayat kalitesini olumsuz etkileyebilir.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı