Erkeklere özel bir organ olan prostat, yaşla birlikte ve testosteronun etkisiyle büyüyebiliyor. Her organ gibi prostatın da iyi huylu ya da kötü huylu büyümesi veya prostat enfeksiyonu gibi birtakım hastalıkları olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Üroloji Uzmanı Dr. Elnur Allahverdiyev, “İdrarın akışını bozan prostat büyümesi; idrarda kanama, idrara çıkma zorluğu, mesane taşı, idrar yolu enfeksiyonu ve mesanede şekil bozukluklarına yol açabiliyor. Özellikle iyi huylu prostat büyümesinde kullanılan HOLEP lazer ameliyatları ile artık hastalarda minimum kanama riskiyle çok daha hızlı bir iyileşme sağlanabiliyor” açıklamasında bulundu.
Prostat hep bir hastalık gibi düşünülse de aslında her erkekte olması gereken bir organ. Her organ gibi prostatın da birtakım hastalıkları olduğunun altını çizen Anadolu Sağlık Merkezi Üroloji Uzmanı Dr. Elnur Allahverdiyev, “Prostat bezinin yaşla birlikte büyümesi doğaldır. Bazı erkeklerde prostat dışa doğru, bazılarında ise içe doğru büyüyor. İyi huylu prostat büyümelerinde hastanın bir şikâyeti yoksa müdahale etmeye gerek yok. Ancak prostat büyümesi mesane taşına, idrarda kanamaya, mesanede şekil bozukluklarına veya idrar yapmada ciddi şikayetlere yol açıyorsa bu hastalara müdahale etmek gerekir. Eğer kanser bulgusu tespit edilirse, o andan itibaren üroonkolojik açıdan daha multidisipliner bir tedavi ve takip süreci gerekecektir” dedi.
Hasta daha hızlı iyileşiyor
80 gramın üzerindeki prostatlarda açık ameliyatlar önerilirken; 80 gramın altındaki prostatlarda kapalı TURP denilen ameliyatların uygulandığını hatırlatan Üroloji Uzmanı Dr. Elnur Allahverdiyev, “Bu grup hastalarda HOLEP adlı yöntem oldukça umut vaat edici. Bu yöntem, prostatın lazerle kesilmesi esasına dayanan bir ameliyat. Kanamanın ve anestezi açısından diğer risklerin açık ameliyatlara göre daha az olması ve hastaların ameliyat sonrası dönemde hızlı iyileşmesi açısından bu yöntem oldukça önemli” diye konuştu.
Her hastaya yapılabilir
Günümüzde prostatın her türlü ameliyatı rahatlıkla yapılsa da hangi cerrahi yöntemin hangi hastaya uygulanacağının, hastanın teşhisine ve genel sağlık durumuna göre değiştiğini vurgulayan Dr. Elnur Allahverdiyev, “HOLEP, prostat büyümesi teşhisi konan her hastaya rahatlıkla yapılabilirken, özellikle büyük prostatlar HOLEP’i hak ediyor, çünkü açık ameliyatlara göre çok daha güvenli sonuçlar veriyor” dedi. Ancak bu yöntemde çıkarılan dokunun patolojiye gönderilemediğini söyleyen Dr. Allahverdiyev, “Oysa bazı durumlarda alınan dokunun patolojiye gönderilmesi önemli bir husus ve aile genetiğinde olmasa bile patolojiye gönderilen dokuda kanser tespit edilebiliyor. TURP tekniği dokuların patolojiye gönderilmesi açısından önemli” şeklinde konuştu.
HOLEP yöntemi prostat büyümesinin yanı sıra taş ameliyatlarında da kullanılıyor
HOLEP yöntemi uygulama süresinin prostatın büyüklüğüne göre değiştiğini belirten Üroloji Uzmanı Dr. Elnur Allahverdiyev, “Ancak prostat ameliyatlarının ortalama 40-60 dakika sürdüğünü söyleyebiliriz. Prostat çok büyük ise temizlenecek alan da geniş olacağı için işlem bir miktar daha uzun sürebilir” hatırlatmasında bulundu. HOLEP’in prostat dışında da kullanımının mevcut olduğunu dile getiren Dr. Allahverdiyev, “Holmium bir lazer çeşidi ve HOLEP aslında holmium lazerin prostatta kullanılması anlamına geliyor. Lazer günümüzde taş ameliyatlarında da oldukça yaygın. Bazı durumlarda endoskopik üriner sistem tümörlerinde, darlıkların açılmasında kullanılabiliyor. Prostat kanserlerinde de çok yaygın olmasa da kullanılabiliyor” dedi.
Prostat büyümesi kanser demek değil
Her prostat büyümesinin prostat kanseri anlamına gelmediği gibi, her prostat büyümesinin de prostat kanseri ihtimalini artırmadığını belirten Dr. Allahverdiyev, “Prostat kanserinin günümüzde en yaygın kullanılan belirleyicisi PSA testidir. Ancak PSA yükselmesi prostat kanserine işaret etse de bu da her zaman prostat kanseri demek değildir” diye konuştu.
Cinsel ilişkinin, oturarak uzun süre seyahat etmenin, at binme, bisiklet kullanma gibi prostat bölgesindeki bir travmanın, bir enfeksiyonun veya iyi huylu büyümenin de PSA’yı yükseltebileceğini söyleyen Dr. Allahverdiyev, “Kişinin ailesinde prostat kanserinin olup olmaması da önemli bir faktör. Eğer ailede varsa BRCA genetik test analizi yapılabilir. Mutasyon söz konusuysa, hasta prostat kanseri açısından risklidir. Böyle bir durumda hastanın daha yakından takibi gerekebilir. Şüphede kalınan durumlarda çekilen multiparametrik prostat MR’ı sonucunda prostat kanseri açısından riskli bir nodül veya lezyon varsa, MR füzyon prostat biyopsisi uygulanmalı” dedi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı