Çocuklarınızı olumlu kişilik özelliklerinde yetiştirdiğinizde “kıskançlık” duygusunun çocuğunuzda doğru motivasyonun oluşmasında bir fırsat olabileceğini biliyor musunuz? Eğitim Danışmanı ve Öğrenci Koçu Murat Karcıoğlu kıskançlığın çocuk gelişimindeki etkisine değindi.
Kıskançlık sadece bir duygudur. Her zaman kötü de değildir.
Kıskançlık duygusu davranışlarımızı olumlu veya olumsuz davranışlara dönüştürebileceğimiz bir duygudur. İlk insan komşusunun taş aletlerini kıskanmasaydı daha iyi aletler yapmak için uğraşmazdı. Kıskançlık duygusu doğru bir motivasyona sebep olduğunda çocuğun ilerlemesinde ve kendini gerçekleştirmesinde itici bir güç olarak çalışıyor.
Yönetilemeyen Kıskançlık Yıkıcı Sonuçlar Doğurur
Kıskançlık kendimizi bildiğimiz yaşlarımızdan bu yana utanılacak ve gizlenecek bir duygumuzdu. Bu duygu, diğer gün yüzüne çıkaramadığımız bazı duygularımız gibi insanoğlunun kendisi ve dış dünyası ile çatışmasına sebep olur. Kıskançlık duygusu bazen öyle bir hâl alır ki hakikati göremeyecek duruma geliriz. Çocuk, kendisinden daha başarılı bir öğrenci ile karşılaştığında ya o çocuğun talihin yüzüne güldüğünü ya zeki olduğunu ya da öğretmenler tarafından kayrıldığını düşünüyor. Peki, o çocuk ya zihnini bizden daha farklı kullanıyorsa? Başarılı insanlar belirledikleri hedefler doğrultusunda kararlı ve disiplinli bir şekilde yürümeye odaklıdır.
Yapıcı Kıskançlığı Çocuklarınıza Öğretmeye Var mısınız?
Yapıcı olan kıskançlıkta kişi kendisinde olmayan ile karşılaştığında karşısında olanın onda da olması için ne yapabileceğini düşünür. Bu düşünce kendisini kamçılayarak itici bir güç halini alır. Çocuklarınızı başka çocuklar ile kıyaslayıp onların kendilerini zamanla yetersiz hissedip özgüvenlerine zarar vermek yerine başarılı olan çocukların başarılı olmalarını sağlayan faktörleri görmesi için onlara ışık tutun. Aksi takdirde çocuğunuzun kalbine tanıdığı veya tanımadığı bir akranına karşı öfke tohumları ekmesine neden olursunuz. Bu durum da çocuğunuzun öfkesini kontrol etmede güçlük yaşaması gibi bir problemi beraberinde getirir.
Kıskançlık Duygusunun Arkasında Yatan “Ben Merkezcilik” tir.
Çocuklar, doğuştan başarılı olma arzusuyla dünyaya gelmiştir. Çocuğun zamanla yaşamış olduğu olumsuz deneyimler çocuğun başarıyı algılayış şeklini etkiler. Çocuk sevdiği kişiyi başkaları ile birlikte gördüğü zaman da kıskanır. Çünkü sevdiği kişinin bütün sevgisinin kendisinde toplanmasını ister. Çocuk, annesinin kardeşlerden birine daha yakın olmasını hatta anne ile babasının yakınlığından dahi rahatsız olur. Bu davranışın arkasında yatan: “Annem benim!” duygusunun düşüncesidir. Çocuk, sevgiyi paylaşmayı öğrendiğinde kıskançlığı da azalır. Erken yaş çocukluk dönemlerinde çocuklara sevginin paylaştıkça çoğaldığını öğretmek çocuğun kişilik özelliğinin sağlıklı bir biçimde oluşması için önemlidir.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı