İBB Meclisi Kasım ayı 5. Oturumu 24 Kasım Çarşamba günü, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşti. Toplantının İSKİ Genel Kurulunda Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı CHP grubu adına söz aldı. Odabaşı’nın İstanbul’un suyunun korunması, verimliliği ve su döngüsüyle ilgili yaptığı konuşma, meclis gündemine damgasını vurdu.
Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, 24 Kasım günü toplanan İBB Meclisi İSKİ Genel Kurulu’nda Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına bir konuşma yaptı. İstanbul’un su sorunundan musilaja, ormanlarından Kanal İstanbul’a kadar birçok konuya değinen Odabaşı’nın, “Var olan sorunların kaynağını 2 buçuk yıllık CHP iktidarında aramak, yine bu üst üste gelmiş sorunların çözümünü yine 2 buçuk yıllık CHP yönetiminden beklemek, tam anlamıyla kötü niyetli olmaktan başka bir şey değildir” sözleri AKP sıralarından tepki çekti. Odabaşı konuşmasında İstanbul Planlama Ajansı tarafından hazırlanan İstanbul İklim Vizyonu’nda belirlenen 2050 hedeflerini de tek tek sıraladı.
24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlayarak konuşmasına başlayan Odabaşı, daha önce İSKİ Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Kadıköy’ün son 20 yılda mağdur edildiğini, son 10 yılda bir metrekare dahi yağmur suyu kanalı yapılmadığını ifade etti. İstanbul’un tarihini, kentini, insanını, ekonomisini düşünmeyen bir zihniyetin eliyle yönetilmekten uzak bir kent haline getirildiğini söyleyen Odabaşı, “Dönemin Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel Eroğlu, 2012 yılında yaptığı bir açıklamada İstanbul’un su sorununu 2060 yılına kadar çözdüklerini söylemişti. Aynı bakan 2017 yılında İstanbul’un su sorununu 2071 yılına kadar çözdük dedi. Sayın Cumhurbaşkanı 2018 yılında İstanbul’un 2040 yılına kadar su sorunu yok dedi. Vites küçültüldü 2040 yılına çekildi. Sabah uyandığımızda doların kaç para olacağını kestiremiyorken 2071 yılının su sorununu mu öngörüyorsunuz?” dedi.
“MELEN BARAJI TAMAMLANMIŞ OLSAYDI İSTANBULLULARIN CEBİNDEN 460 MİLYON TL ÇIKMAYACAKTI”
2012 yılında 214 milyon liraya ihale edilen Melen Barajı’nın bitirilemediğini, 2016 yılında aynı müteahhide bu kez 271 milyon liraya ihale edildiğini hatırlatan Odabaşı, “Yeni ihaleye göre proje 2018 yılında tamamlanacaktı, tamamlanamadı. İSKİ’nin kasasından 460 milyon TL fazladan para çıktı. Yani 5 yıl önce bitmesi gereken o baraj tamamlanmış olsa ve regülatör yerine suyu barajdan çekmiş olsaydık İstanbulluların cebinden 460 milyon TL çıkmamış olacaktı. Sayın İmamoğlu 2019 yılında proje alanına ziyarette bulundu ve baraj gövdesinde çatlaklar olduğunu açıkladı. 20 Şubat 2020’de güçlendirme için 412 milyon bedelle bir ihale daha yapıldı. Ve halen bitirilemedi. DSİ projenin ne zaman bitirileceğine dair halen net bir takvim veremiyor.” dedi.
“İSTANBUL’UN SU HAVZALARI BİZİM GELECEĞİMİZDİR”
Odabaşı, “İstanbul’un su havzaları bizim geleceğimizdir. Melen’den gelip gelmeyeceği belli olmayan bir su kaynağına güvenerek İstanbul’un kuzeyine doğru yeni şehirler inşa ederek ekonomik büyüme hayallerine kapılmayın. Su havzalarından elde edeceğimiz suyu hiçbir şeye değiştiremeyiz. Dünyada su sorunu iki temel başlık altında tartışılıyor. Birincisi su kıtlığı, ikincisi de su kirliliği. Su kaynaklarını azaltacak ya da kirletecek politikalardan uzaklaşmalıyız. Gelişmiş ülkelerde döngüsel su yönetimi zorunludur. Bu sistemde suyun azaltılması, yeniden kullanılması, geri dönüştürülmesi ve geri kazanılması aşamaları ile ‘kirlenmiş su’ temizlenerek su kaynağına döner ve tekrar kullanılır” diye konuştu.
İstanbul’u yıllarca yöneten AKP iktidarı döneminde İstanbul’a çevre yatırımı yapılmadığını ifade eden Odabaşı, “Bugün itibarıyla kanalizasyona giden atık suların sadece yüzde 40’ı ileri biyolojik arıtma sistemiyle arıtılmakta, yüzde 60’ı ise derin deşarj ve biyolojik arıtmaya tabi tutulmakta. Ve su kullanılabilir seviyede arıtılmadığından temiz su kaynaklarına katılması mümkün olmamakta. CHP iktidarı ile İSKİ ileri biyolojik arıtma çalışmalarını hızlandırdı ve Baltalimanı, Küçükçekmece ve Yenikapı’daki tesislerimiz de devreye girince bu oran yüzde 40’tan yüzde 50’ye yükselecek” dedi.
“HEDEFİMİZ DÖNGÜSEL SU YÖNETİMİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK”
İstanbul İmar Yönetmeliği’nde 100 metrekare üzeri parsellerde yağmur suyu toplama sisteminin zorunlu olduğunu hatırlatan Odabaşı, “Biz Kadıköy’de 400 metrekare ve üzeri parsellerde yağmur suyu toplama sistemini zorunlu kıldık. Hedefimiz ise döngüsel su yönetimini gerçekleştirebilmekti. İstanbul’un 2019 yılında aldığı yağış miktarı 629.3 mm olarak gerçekleşti. Bu son 5 yılın en düşük değeri oldu. Bu değer son 50 yılın yağış ortalamasının da altındaydı. İSKİ verilerine göre Ağustos ayında şehre günlük ortalama 3 milyon 358 bin metreküp su verildi. Bu tüm zamanların en yüksek su tüketim seviyesi idi. Bu ne demek biliyor musunuz? Nüfus sürekli artıyor su azalıyor demek. Yani bizi her geçen gün daha zorlu günler bekliyor demek. Yani o ‘2071’e kadar su sıkıntısı yok’ sözlerinin ne kadar büyük bir aldatma olduğunun ispatı demek” dedi.
“KANAL İSTANBUL RÜYASININ PEŞİNDESİNİZ”
3. Köprü, 3. havalimanı, Kuzey Marmara Otoyolu gibi tepeden inme projeler ile İstanbul’a ihanet edildiğini hatırlatan Odabaşı, “Şimdi de Kanal İstanbul rüyasının peşindesiniz. Ne pahasına? İstanbul’un suyunu, havasını, doğasını, yaban hayatını bitirme pahasına. 13 bin 400 hektar orman arazisini, 394 bin ağacı kesme pahasına, yeraltı sularına tuzlu su karıştırma, her gün tek atımla 11 ton dinamit patlatılarak aktif fay hatlarında enerji birikmesine neden olma pahasına. Su kıtlığıyla mücadele ederken Kanal İstanbul gibi, Kuzey Marmara Otoyolu gibi, 3. havalimanı gibi ve 3. köprü gibi uygulamalarla su kıtlığını nasıl körüklediğinizi göstermeye çalıştım.” dedi.
“BİLİME KULAK VERİN”
Bu yıl yaşanan musilajın 25 yıldır Marmara Denizi’ni kirletmenin bir sonucu olduğunu ifade eden Odabaşı, “Sadece İstanbul’un değil, Marmara Denizi’ne kıyısı olan tüm illerin özellikle endüstriyel atık sularının hiçbir işlemden geçmeden denize bırakılmasının sonuçlarıyla 15 gün yüzey temizliği yapılarak mı mücadele edeceğiz? Size bir kez daha öneriyoruz: Bilime kulak verin. Kanal İstanbul’da da müsilajda da İstanbul’un su havzalarına yönelen her türlü inşaat projesinde de bilime kulak verin, üç beş müteahhite değil. İSKİ, 22 farklı noktada yaklaşık 10 milyar TL bütçeyle yapmayı planladığı tesisleri tamamladığı gün İstanbul’un musilaj sorunu çözülecek.” diye konuştu.
Marmara havzasını AB standartlarına getirebilmek için 60 milyar Euro gerektiğini kaydeden Odabaşı, “Yeterli finansman sağlandığında bunun gerçekleşmesi için gereken süre ise, en az üç yıl. Biz üstümüze düşeni yapmaya hazırız. Ki İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu da zamanında bunu tane tane anlattı. Sayın İmamoğlu, doğru atık arıtma yöntemiyle ilgili hangi yatırım varsa yapmaya hazır olduğunu ve bunun için de paranın en son düşünülecek şey olduğunu çok net anlattı daha önce.” ifadelerini kullandı.
Odabaşı, “Ben size Kadıköy’ü, yıllardır çözemediğiniz Kurbağalıdere’yi hatırlatayım. Oy alamadığınız için cezalandırdığınız Kadıköy halkının çilesi Kurbağalıdere’yi. Hiç gidip göreniniz oldu mu son halini? Şimdilerde insanlar bisiklete binip, spor yapıyorlar çevresinde. Balık tutanlar var. Hatta su samuru görüldü. Şimdi diyeceksiniz ki, Kurbağalıdere’yi biz yaptık. Haklısınız, emeğiniz var. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Ama madem yaptınız da o kadar balçık, o kadar iş nasıl çıktı dereden” diye konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı