Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş, 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü’nde dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Dr. Aktaş, “2006 yılında Nature Dergisi’nde Alzheimer hastalığının beyinde biriken amiloid plakları nedeniyle oluştuğu yönünde bir makale yayınlandı. Alzheimer’ı bize bir protein birikimi gibi anlattılar. Dergide yayınlanan ve 2.300 atıf almış bu makale bütün bir çalışma dünyasını değiştirdi. Tam 16 yıl sonra bu yayının sahte yayın olduğu ortaya koyuldu ve bilim insanları şikâyetçi oldu. Ardından Nature Dergisi de özür dileyerek yayını geri çekti. Sahte bilim, Alzheimer çalışmalarını da yanlış yönlendirdi ve hastalara zarar verdi. Alzheimer tedavisinin ve hastalığının engellenmesinin önüne geçti. Bugün geldiğimiz noktada görüyoruz ki Alzheimer kökeninde enflamasyona ve bu enflamasyonu tetikleyen gıdalara dayalı bir hastalıktır. Alzheimer’dan korunmak da, yakalandığınızda tedavi olmak da mümkündür” dedi.
Yaşamın altın yıllarını tehdit eden ciddi bir sorun ve global bir tehdit olarak karşımıza çıkan Alzheimer hastalığının tedavisine yönelik 16 yıllık sorunlu geçmişe dikkat çeken Dr. Ümit Aktaş, söz konusu çalışmayı yapan bilim insanlarının Alzheimer hastalığının nedeni olarak, gerçekte var olmayan protein bulduklarını iddia ettiklerini, bu proteini tespit etmek için kendi uydurdukları bir biyokimyasal yöntem kullandıklarını ve tüm dünyadaki Alzheimer çalışmalarını yanlış yönlendirdiklerini açıkladı.
Geçtiğimiz aylarda sosyal medya hesabında da konuya dikkat çeken Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş, konuyu şu bilgiler ile aktardı:
Nature Dergisi’nde 2006 yılında Alzheimer’ın beyinde biriken amiloid plakları nedeniyle oluştuğu yönünde bir makale yayınlandı. Alzheimer’ın nedeni olarak, beyinde bir protein birikimi olduğunu iddia ettiler. Bu makale Nature'da çıktıktan sonra bütün bir çalışma dünyasını değiştirdi. Alzheimer’ın nedenini ve tedavisini araştıran bütün bilimsel yayınlar bu yöne yönlendirildi. Hatta dünyada Alzheimer ile ilgili başka alanlarda çalışmak isteyen bilim insanlarına fon bile verilmedi.
Sahte bilim Alzheimer’ın kökenleri konusunda bizi yanıltmış
Geçen 16 sene içinde bu yayın tam 2.300 tane atıf aldı. Yani 2.300 araştırmada farklı bu yayın referans gösterilerek Alzheimer’ın beyinde biriken proteinle ilişkili olduğuna dair çalışmalar yapmaya çalışıldı. Fakat enteresan bir şekilde bunlardan başka bu proteini gösteren olmadı. Çok yakın bir süre içinde birkaç ay önce bir nörolog bununla ilgili yaptığı araştırmada bu yayının “sahte bir yayın” olduğunu buldu.
Ortaya çıktı ki; makaleyi yayınlayan bu iki bilim insanı, olmayan bir proteini varmış gibi göstermek için kendileri birtakım biyokimyasal yöntemler keşfetmiş. Bu yöntemlerle proteinin varlığını göstermek için kopyala yapıştır yöntemiyle ve fotomontajla bir takım mikroskop görüntüleri yayına koymuşlar. Nature Dergisi de bunu derinlemesine araştırmadan yayınlamış. 2.300 tane referans alan bu yayında, referans gösteren diğer araştırmacıların hiçbirisi bu yayının sahte olduğunun farkına varamamış. Sahte bilim bizleri yanıltmış, yıllarca boyunca milyarlarca dolar harcanıp ve binlerce hastanın bu yoldan üretilen ilaçlar nedeniyle zarar görmesine, yan etki görmesine ve iyileşmemesine sebep olmuş.
Bilim insanları şikâyetçi oldu
Olayın açığa kavuşmasının ardından bilim insanları şikâyetçi oldu ve Nature dergisi de özür dileyerek yayını geri çekti. Ancak bu geçen 16 yılda sahte bilim, Alzheimer çalışmalarını da yanlış yönlendirmiş ve hastalara zarar vermiş oldu. Alzheimer tedavisinin ve hastalığının engellenmesinin önüne geçti. Yani bugün geldiğimiz noktada görüyoruz ki Alzheimer kökeninde enflamasyona dayalı ve bu enflamasyonu tetikleyen gıda maddelerine dayalı bir hastalıktır.
Alzheimer, günümüzde tip üç diyabet olarak adlandırılmaktadır
Peki, ne tetikler beyindeki enflamasyonu? Biliyoruz ki Alzheimer hastalığı, beyin hücrelerinde bir enflamasyon ve insülin direnci hastalığıdır. Bunu tetikleyen de yanlış beslenme, karbonhidratlar, işlenmiş gıdalar, katkı maddeleri, hibrit tohumlar ve tarım ilaçlarıdır.
Alzheimer hastalarının beyin hücrelerinde insülin direnci meydana geldiği görülmüştür. Dolayısıyla Alzheimer’dan korunmak istiyorsanız beslenmenizi düzene sokmalısınız. Her türlü karbonhidrattan işlenmiş gıdadan ve tabi ki hibrit tohumlardan ve tarım zehirlerinden kaçınmalısınız. Alzheimer’ın tedavisinde yine beslenme son derece önemli. Yoğun omega-3 tedavisi, D vitamininin vücutta yüksek tutulması tedavide son derece etkilidir.
Alzheimer’dan korunmak da Alzheimer olunduğunda tedavi olmak da mümkündür. Alzheimer bir enflamasyon ve insülin direnci hastalığıdır. Aynen diyabetten korunur gibi Alzheimer’dan da korunabilirsiniz.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı