Nöbet olarak tanımlanan, hastanın hareketlerinde, bilincinde ve davranışlarında değişikliğe neden olan durumun nörolojik bir hastalık olduğunu kaydeden uzmanlar, yaygın düşüncenin aksine epilepsinin ruh hastalığı olmadığını söylüyor. “Epilepsi, çocukluk ve ergenlik çağında erişkin döneme oranla daha sık görülür.” diyen Çocuk Nöroloğu Prof. Dr. Dilara Füsun İçağasıoğlu, “Nöbet sırasında çocuğu yere yatırın, etrafındaki sivri cisimleri ortadan kaldırın, başını hafif yana çevirin, nöbet sonlanan kadar yanından ayrılmayın. Çocuğun dilini ısırmasını engellemek için elle veya başka bir cisimle ağzını açmaya çalışmayın, su vermeyin, üstüne su dökmeyin.” önerilerinde bulundu.
Prof. Dr. Dilara Füsun İçağasıoğlu: “İlaca cevap vermeyen dirençli epilepsi türlerinde ketojenik diyet ve pil takılması önerilebilir.”
Üsküdar Üniversitesi NPİstanbul Hastanesi Çocuk Nöroloğu Prof. Dr. Dilara Füsun İçağasıoğlu, 12 Şubat “Dünya Epilepsi Günü” dolayısıyla çocuklarda epilepsi hastalığı ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
“Epilepsi (sara) beyinden kaynaklanan, tekrar eden nöbetlerle karakterize bir hastalık”
Prof. Dr. Dilara Füsun İçağasıoğlu, epilepsinin (sara) beyinden kaynaklanan, tekrar eden nöbetlerle karakterize bir hastalık olduğunu dile getirerek, “Beyindeki sinir hücreleri birbirleriyle elektriksel ve kimyasal sinyallerle iletişim kurar. Bu iletişimi bozan ani bir elektrik deşarjı, hastanın hareketlerinde, bilincinde, davranışlarında değişikliğe neden olur. Nöbet olarak tanımlanan bu durum nörolojik bir hastalıktır. Yaygın düşüncenin aksine ruh hastalığı değildir. Epilepsi, çocukluk ve ergenlik çağında erişkin döneme oranla daha sık görülür.” dedi.
“Beyni etkileyen bir bozukluk epilepsi nöbetine yol açar”
Beyni etkileyen bir bozukluğun epilepsi nöbetine yol açtığını ifade eden Prof. Dr. Dilara Füsun İçağasıoğlu, “Epilepsinin nedenleri yaşa göre değişir. Çocukluk çağı epilepsilerinin yüzde 60-75’inde herhangi bir neden bulunamazken sadece yüzde 25-40’nda saptanabilen bir neden vardır. Epilepsi; genetik yatkınlık, hamilelik ve doğumda yaşanan sorunlar neticesinde bebeğin oksijensiz kalması, gelişimsel bozukluklar (beyin gelişiminin tam olmaması), kafa travması, enfeksiyonlar (menenjit, beyin iltihabı), uzun süren ateşli havaleler ve beyin tümörleri gibi durumlarda ortaya çıkabilir.” şeklinde bilgi verdi.
Çocuklarda epilepsi nasıl anlaşılır?
Epilepsi belirtilerinin nöbetin tipine göre değiştiğini kaydeden Prof. Dr. Dilara Füsun İçağasıoğlu, şöyle devam etti:
“Beynin bir bölgesinden başlayan nöbetlere parsiyel nöbetler denir. Basit parsiyel nöbetlerde çocuklarda bilinç kaybı olmaz. Nöbet anında değişik parlak renkler görme, kötü koku duyma, korku hissi olabilir. Kompleks parsiyel nöbetlerde bilinç kaybı vardır. Yalanma, çiğneme, çamaşırlarını çekiştirme, ağızdan salya akması görülür. Beynin tamamından kaynaklanan nöbetler ise jeneralize nöbet olarak tanımlanır. Jeneralize Tonik-Klonik Nöbet; kasların ani kasılıp gevşemesi ile başlar, bilinç kaybı olur. Hastalarda yere düşme, ağızdan köpük gelme, çenede kilitlenme olabilir. Nöbet anı genellikle 2-3 dakika sürer, nöbetin bitiminde hastanın bilinci açılır, sonrasında yaklaşık yarım saat ile iki saat süren uyku dönemi görülebilir. Uyandıktan sonra tamamen sağlıklı olarak günlük hayata katılır.
Dalma nöbeti (Absans nöbet) jeneralize nöbetin bir türüdür. Hasta 10-20 saniye boş bakar, sonra hiçbir şey olmamış gibi yaptığı işe kaldığı yerden devam eder. Bu durum gün içinde çok sayıda olabilir. Tedavi edilmezse öğrenme güçlüğüne neden olabilir.”
“Nöbet anında çocuğun üstüne su dökmeyin”
Prof. Dr. Dilara Füsun İçağasıoğlu, nöbet sırasında çocuğa nasıl yardımcı olunması gerektiği konusunda ailelere şu önerilerde bulundu:
“Sakin olun, çocuğu yere yatırın, etrafındaki sivri cisimleri ortadan kaldırın, başını hafif yana çevirin, nöbet sonlanan kadar yanından ayrılmayın. Çocuğun dilini ısırmasını engellemek için elle veya başka bir cisimle ağzını açmaya çalışmayın, su vermeyin, üstüne su dökmeyin. Doktorunuza vereceğiniz bilgiler çok önemli olduğu için çocuğunuzu dikkatli bir şekilde gözleyin. Yanınızda birisi varsa nöbet anında video çekmesini isteyin.
Nöbetler tehlikeli ve üzücü görünümlerine rağmen genellikle 2-5 dakika içinde sonlanırlar. Uzun süren nöbetlerde mutlaka 112’yi arayıp en yakın sağlık merkezine ulaşmaya çalışın. Nöbet anında yanlış yapılan her yardımın çocuğunuza zarar vereceğini unutmayın.”
Epilepsi çocuğun hayatını nasıl etkiler?
Epilepsinin de diğer hastalıklar gibi olduğunu, utanılacak, saklanacak bir durum olmadığını anlatan Prof. Dr. Dilara Füsun İçağasıoğlu, “Çocuğunuz bu hastalık sırasında diğer yaşıtlarından farklı değildir. Okuluna devam edecek, günlük yaşama katılacaktır. Ancak öğretmenlerini, yakın arkadaşlarını, aile büyüklerinizi hastalık hakkında bilgilendirmelisiniz ki, gerekli durumlarda çocuğunuza yardımcı olabilsinler. Bu hastalık nedeniyle çocuğunuzun yapabileceği sporları ve diğer sosyal faaliyetler engellemeyin, aksine çocuğunuzu teşvik edin. Kafa darbelerine açık olan sporlar, aletli jimnastik gibi fazla efor harcayacağı aktiviteler tercih edilmemelidir. Yüzme ve ilgili diğer sporlar, çocuğun durumunu bilen bir yetişkinin gözetiminde yapılmalıdır.” diye konuştu.
Çocuklarda epilepsi tanısı nasıl konur?
Epilepsi tanısının, aileden alınan öykü, nörolojik muayene ve laboratuvar testleri ile konduğunu dile getiren Prof. Dr. Dilara Füsun İçağasıoğlu, “Doktorunuz öykü alıp nörolojik muayenesini yaptıktan sonra epilepsiden şüphe ederse elektroensefalografi (EEG) ve kan testleri isteyecektir. Testlerin sonucuna göre beyin manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve daha ileri tetkikler isteyebilir.” dedi.
Ailelerin çocuk nörologlarına sorduğu en sık sorulardan birinin de bu hastalıkta tedavinin gerekip gerekmediği olduğunu da belirten Prof. Dr. Dilara Füsun İçağasıoğlu, “Tedavisiz kalan küçük nöbetler bir süre sonra büyük nöbetlere dönüşebilir. Sık tekrarlayan ve uzun süren nöbetler hem bir sonraki nöbeti tetikleyebilir hem de beynin oksijensiz kalarak hasarlanmasına neden olabilir.” diye kaydetti.
“Çocukluk çağı epilepsilerinin bazı türleri hasta belirli bir yaşa gelince düzelebilir”
Çocukluk çağı epilepsilerinin bazı türlerinin hasta belirli bir yaşa gelince düzelebildiğini kaydeden Prof. Dr. Dilara Füsun İçağasıoğlu, “Bu tür epilepsilerde tedavi gerekmeyebilir. Ancak tedavi kararını doktorunuz vermelidir. Epilepsinin en önemli tedavi şekli ilaç tedavisidir. İlaca cevap vermeyen dirençli epilepsi türlerinde ketojenik diyet ve pil takılması önerilebilir. Tüm tedavi şekillerine cevap vermeyen veya bazı özel epilepsi türlerinde cerrahi tedavi uygulanır.” dedi.
Çocuklarda epilepsi kalıcı mıdır?
Çocuklarda epilepsinin kalıcı olup olmadığı sorusunun kesin bir cevabı olmadığını dile getiren Prof. Dr. Dilara Füsun İçağasıoğlu, “Bazı epilepsi türleri ergenlikte geçebilir, bazı türleri ise ömür boyu sürebilir. Genellikle ilaç kontrolü altında 2-4 yıl nöbet görülmeyen, nörolojik muayene bulguları, EEG’leri ve beyin MRG’ları normal olan hastalarda kullandıkları epilepsi ilacı 4-6 ay gibi bir sürede azaltılarak kesilir. İlaç kesildikten sonra iki yıl süreyle doktor kontrolü sürer.” diye konuştu.
Prof. Dr. Dilara Füsun İçağasıoğlu, ailelere çocuğun durumu hakkında gerçekçi olmaları önerisinde de bulunarak, “Onu epilepsisi olan (diyabeti, hipertansiyonu, tüberkülozu olan gibi) bir kişi olarak görün ve çocuğunuzun da öyle düşünmesini sağlayın. Nöbetlere yol açan bir hastalığı olduğunu yaşına uygun şekilde anlatın, ona sorunu ile barışık yaşamayı öğretin.” şeklinde sözlerini tamamladı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı