Çiftlerin uzun ve sağlıklı ilişki yaşayabilmelerinin sırrının ilişki becerileri olarak adlandırıldığını belirten Medical Park Tarsus Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Uzman Klinik Psikolog Meriç Mavi, “Araştırmalar çiftlerin anlaşmazlıklarını yumuşak bir dille gündeme getirerek birbirlerinden gelen etkiyi kabul etmelerinin bir beceri olduğunu gösteriyor. Yumuşak başlangıçların olmadığı her tartışmanın sert bir bitişinin olabileceğini baştan kabul etmek gerekiyor” dedi.
İlişkilerle ilgili teorilerin 1960'larda ‘karşılıklılık, mukabele, kısasa kısas’ gibi ilkelere dayandığını dile getiren Medical Park Tarsus Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Uzman Klinik Psikolog. Meriç Mavi, “Bu düşünce 1970'lerde yerini ‘almak için ver’ modeline bıraktı. Bu model, 1977'de Bernard Murstein'in yaptığı araştırmada karşılıklılık kavramında çiftlerin ilişkide muhasebe yaparak duygusal alamda tahribat oluşturduklarını ortaya koydu. İlişkilerde yaşanan pozitif durumlardan çok, negatif durumlarda karşılıklılık ilkesinin gerçekleşmesi, ilişkilere oldukça zarar verdi. Geniş aileyi kapsayan durumlar, aile içi finansal krizler, bireysel kararlarla ilgili karşılıklı saldırılar gibi örnekler genel olarak çiftlerin olumsuza olumsuz olarak yanıt verdikleri durumlardır” diye konuştu.
İlişkilerde kısasa kısas durumu olabilir
Çiftlerden birinin negatif tutumuna diğerinin de negatif cevap vermesini ‘kısasa kısas’ olarak değerlendirebileceğini ifade eden Uzm. Klnk. Psk. Meriç Mavi, şu bilgileri paylaştı:
“Bir eşin diğerine ‘Sen burada beni küçük düşürdün’ şeklinde sitem etmesi karşılığında ‘Hak etmiştin v.s. gibi suçlayıcı bir yanıt alması, ilişkilerde kısasa kısas modeline bir örnektir.
Hâlbuki bu olumsuz yaklaşım sert bir giriş olsa da, “Seni küçük düşürdüğümü düşünmen beni üzdü, bunun üzerinde konuşmak ister misin” şeklinde bir karşılık verebilirsek, yapıcı bir diyalog geliştirebiliriz. Fakat öfke ön planda olduğunda bu diyaloğun gerçekleşmesinin neredeyse imkânsız olduğunu savunan birçok çift vardır. Birçok kişi bu durumun gerçekleşmesi için kişilerin sinirlerinin alınmış olması gerektiğini düşünüyor.”
İlişkilerdeki çatışmaların yüzde 70’e yakını çözümlenemiyor
Çiftlerin uzun ve sağlıklı ilişki yaşayabilmelerinin sırrının ‘ilişki becerileri kavramı’ olarak adlandırıldığını işaret eden Uzm. Klnk. Psk. Meriç Mavi, “Araştırmalar çiftlerin anlaşmazlıklarını yumuşak bir şekilde gündeme getirerek birbirlerinden gelen etkiyi kabul etmelerini bir beceri olduğunu gösteriyor. Yumuşak başlangıçların olmadığı her tartışmanın sert bir bitişinin olabileceğini baştan kabul etmek gerekiyor. Bunun yanı sıra, ilişkide çatışmaların olmayacağını varsaymak ya da tartışmaların çözüm bularak sonlanacağını düşünmek çok da gerçekçi değil. Araştırmalara göre, çatışmaların yüzde 69’u daimidir yani çözümlenmez. Bu durumda çatışmaların zamanla yeniden gündeme gelebileceğini anımsamakta fayda vardır. Görmezden gelmek, geride kaldığını umarak ilişkiyi sürdürmeye çalışmak bir süre sonra zorlayıcı olmaya başlar” ifadelerini kullandı.
Duygular ağır basabilir
Çiftlerin problemleri için çözüm yolları ararken birbirlerini mantıklı olmaları yönünde uyardıklarını vurgulayan Uzm. Klnk. Psk. Mavi, “Çalışmalar, insan beyninde ve hatta beyin korteksinde, duygu ve mantığın entegre olduğunu göstermiştir. Duygu olmadan problemlerin çok iyi çözüleceğini söyleyemeyiz. Duygu, öncelikleri belirlemede ve sezgilerle konunun anlamını ele alma açısından problem çözme işleminde esastır” diye konuştu.
Şiddet varsa birlikte danışmanlık alınamaz
John ve Julie Gottman’ın kaleme aldığı “Gottman Çift Terapisi” makalesinde çatışmaların hangi duygu sonrasında başladığı, hangi duyguyla devam ettiği ve ilişkiler hakkında bilgiler verildiğini belirten Uzm. Klnk. Psikolog Mavi, şu açıklamalarda bulundu:
“Gottman Çift Terapisi’nin ilişki becerilerini yeniden kazanabilmek için müdahale yöntemleriyle ilerlediğini söyleyebiliriz. Diğer yandan çiftlerin şiddet söz konusu olduğunda bir arada danışmanlık alabileceklerini söylemek doğru olmaz. Karakterolojik dediğimiz aile şiddeti belli bir suçlu ve kurbanın olduğu şiddet türüdür. Şiddet, çatışma olarak değerlendirilemez. Devam eden yaralanmalar, örselenmeler, şiddetli korkutmalar nedeniyle gelen çiftin ilişki becerilerini tekrar kazanmaya çalışması mümkün olmayacaktır.”
Partnerlerinden bağımsız tarama yapılabilir
Çift terapilerinde kullanılan ölçeklerin kişilerin hem bireysel hem de ilişkisel süreçleriyle alakalı bilgiler verebileceğini ifade eden Uzm. Klnk. Psk. Meriç Mavi, “Gerektiğinde diğer branşlardan destek istenir. Çiftler taramaların partnerlerinden bağımsız, bireysel olarak yapılması gerektiği konusunda bilgilendirilir. İkinci görüşmelerine bireysel olarak gelirler. Taramalar bu seansta ele alınır. İlişkisel becerilerin kazanımı için psikoterapi seanslarının ne sıklıkla ve ne kadar süreyle devam etmesi gerektiği uzman tarafından danışanlarına aktarılır” diyerek sözlerini noktaladı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı