Empresyonist Fırça darbeleriyle Selahattin Kara, uzun aradan sonra sanatseverlerle buluştu. ‘Özlenen Buluşma’ isimli kişisel sergisini 23 Aralık Cuma günü Nişantaşı’nda açtı.
Ünlü ressam Selahattin Kara bu sergisinde, farklı zamanlarda yaptığı eserlerini sergiledi. Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü sahibi olan Selahattin Kara gençlik yıllarında yaptığı sıradışı Happeninglere yani Resim Showlarla tanınıyor.
Putin’e Kız Kulesi, Merkel’e Ortaköy, Erdoğan’a Sanat ve yaşam …
Empresyonist, ressam Selahattin Kara’nın adı bu nedenle ‘çılgın ressam’ olarak sanat dünyasında iz bırakmıştı. Selahattin Kara’nın ‘Ortaköy’ adlı eseri Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan tarafından Almanya Şansölyesi Angela Merkel’e hediye edilmişti. Öte Yandan Selahattin Kara’nın, ‘Kız Kulesi’ adlı eseri de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e de olduğu bir tablosu armağan edilmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ise Selahattin Kara’nın “Sanat ve Yaşamın İzinde” adlı tablosuna hayran kalmıştı. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan Selahattin Kara’nın bu eseri alarak Cumhurbaşkanlığı koleksiyonuna dahil etmişti.
Onun içinde gizli bir şef var…
Selahattin Kara eserlerini genellikle palet olarak kullandığı tuallerin üzerine yapmaktadır. Kara’nın eserlerindeki enerjik fırça darbelerinin oluşturduğu plastik soyut hareketlerin bileşenleri, muhteşem tabloların özünü ve bütününü oluşturmaktadır. Fırçaya alınan ham boyalar güçlü sürüş esnasında karışarak ve özgün titreşimini oluşturur ve tual yüzeyine geçer. Resmi hareketli bir ifadeye taşıyan, fondan gelen kontrast renkler, Çılgın Ressam Selahattin Kara’nın eserlerine enerji ve dinamizm veren karakteristik özellikler verir. Sanatçının birbirinden güzel İstanbul resimleri saf enerjinin, sezgilerin samimiyetine ve heyecanına müdahale edilmeden gizli bir şefin yönetiminde akarak sonuçlanmaktadır.
O, empresyonist resmin zirvesinde…
Sanatçının erken döneminde kısa sürede yaptığı başarılı çalışmalar onu empresyonist resmin zirvesine taşımıştır. Lise ve üniversite yıllarında deneyimlediği, karakteriyle örtüşen empresyonizm, kendisinde tutkuya dönüşmüştü. Işığın nesneler üzerindeki hareketlerini kuralsızca resmedebiliyordu. Empresiv teknik kendisine, klasik resim ile soyut resim arasında geniş bir yelpazede resim yapma şansı vermekteydi.
İstanbul Onun tükenmek bilmeyen ilham kaynağı
Selahattin Kara Karadeniz’in hırçın sullarının şehiri Rize’den kopup İstanbul’un meltem dolu sokaklarına kavuştu. İşte bu andan itibaren bir İstanbul aşığı olan sanatçı dillere destan şehri karış karış gezdi. Birçok noktasında saatlerini günlerini geçirdi. İstanbul’un gecesini, gündüzünü inceledi. Fotoğraflar çekti, izlenimlerini İstanbul âşıklarıyla tartıştı. Elde ettiği sonuçları İstanbul’un tarihi ve insanlarıyla sentezledi. Bu argümanla yola çıkarak gece, gündüz çalışarak çok sayıda İstanbul konulu esere imza attı. Ona göre İstanbul ve empresyonizm sanki birbirleri için yaratılmıştı.
“Özlenen Buluşma” Nişantaş’ında
Selahattin Kara “Özlenen Buluşma” adını verdiği bu sergide, sanatseverlerle ve dostlarıyla hasret gidermek amacını taşıyor. Ayrıca son çalışmalarını sanatseverlere sunmayı da amaçlayan Selahattin Kara şunları söylüyor: “Sanatçı eserler ürettikçe tekniği güçlenir, resimler daha akışkan ve daha karakteristik sonuçlar ortaya çıkar. İstanbul’un tarihi ve coğrafi güzellikleri benim resimlerime bitmez, tükenmez ilham kaynağı oldu”
Eserleri dünya’nın dört bir yerinde saraylara dağılan Selahattin Kara’nın bu kez eserleri Nişantaşı’ndaki Art Galeri’de sergilenecek. “Özlenen Buluşma” isimli sergi 23 Aralık-5 Ocak tarihleri arasında sanatseverlerin ziyaretine açık olacak. Serginin açılış kokteyli 23 Aralık 2022, cuma günü 16.00 ile 20.00 saatleri arasında gerçekleştirilecek.
Selahattin Kara Kimdir:
1958 Rize Çayeli’nde doğdu. 1978 Atatürk Eğitim Enstitüsü Resim Bölümünü bitirdi. 1979-1984 yılları arasında resim öğretmenliği yaptı. 1984’ten beri çalışmalarına İstanbul’daki atölyesinde devam etmektedir. 200’ün üzerinde karma sergiye katıldı. 30’un üzerinde kişisel sergi açtı.
Empresyonizm Nedir?
Empresyonistler, açık havada bulunan eşyaların renk görünümlerinin günün her saatinde değişik olduğu anlayışını getirirler. O güne kadar resmin vazgeçilmez gerçekliği olarak kabul edilen biçim, önemini yitirir. Sanatçının doğayı yansıtma çabaları, ışık, renk, hava ve an kavramlarının ön plana çıkmasıyla birlikte, gözün duyarlılığına dayanan, izlenimlerle oluşan anlatımcı bir ifade kazanır. Atölyede yapılan resmi atölyeden çıkarıp doğanın içine taşırlar. İç mekânda çalışsalar bile açık hava tesirini verebilecek şekilde çalışırlar. Bu amaçla, paletten koyu renkleri çıkarırlar. Atölye resminin siyah, karanlık, koyu tonlarına karşılık, empresyonistlerin tablolarında daima açık ve ferahlık verici tonlar görülür. Bu akımın öncüleri Vincent van Gogh, Claude Monet,Pierre-Auguste Renoir, Alfred Sisley olarak bilinir.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı