Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Ankara Başkanı Zafer Yıldırım, Dünya Bankası verilerine göre dolar bazında satın alma gücü paritesine göre dünyanın en büyük 13’üncü ekonomisi konumundaki Türkiye’nin teknoloji performansının yeterli olmadığını, bu noktada yapılan bir temel hatanın altının çizilmesi gerektiğini söyledi.Yıldırım, “Türkiye’de ileri teknoloji sorunu yalnızca ihracatın bir sorunu olarak ele alınıyor. Aslında sorun ihracatın değil, imalatın sorunu durumundadır. Yani Türkiye’de ileri teknolojili imalat yetersizdir. İleri teknolojili imalatın yetersiz olmasının nedeni ise Ar-Ge yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Dünyanın hiçbir ülkesinde ileri teknolojili üretim kendi kendine ortaya çıkmamıştır. Öncelikle yapılan Ar-Ge faaliyetleri ile tarlaya tohum ekilmiş, sonrasında tutan ve yeşeren tohumlardan ileri teknolojili imalat gerçekleştirilmiştir” değerlendirmesinde bulundu.
‘’Dünya genelinde yüzde 21 olan oran bizde yüzde 3’’
Yıldırım, Türkiye’nin milli gelir olarak orta-yüksek milli gelir grubuna mensup ülkeler arasında yer aldığı halde, teknoloji olarak ele alındığında çok ciddi bir sıralama kaybının söz konusu olduğunu belirterek, ‘’Örneğin 2019 yılı Dünya Bankası rakamlarına göre Türkiye’nin imalat sanayi ihracatı içerisinde ileri teknolojinin payı 3 civarındadır. Dünya genelinde ise bu oran 21’dir” diye konuştu.
‘’Ar-Ge harcama düzeyini en az 1.2 kat arttırmak zorundayız’’
Yıldırım, “2018 yılı verilerine göre dünya genelinde 2.2 olan ar-ge harcamasının milli gelire oranı, yüksek gelir grubu ülkelerde 2.58, orta yüksek gelir grubundaki ülkelerde 1.64 iken Türkiye’de bu oran 0.95’de kalmaktadır (Türkiye’nin son verisi 2017 yılına aittir). Bu açıdan değerlendirildiğinde Türkiye’nin Ar-Ge harcamalarını, mevcut durumunun en az 1.2 kat üzerine çıkarması gerekmektedir ki ancak bu durumda dünya ortalamasını yakalama şansı elde edecektir” dedi.
‘’Ar-Ge personeli İstanbul’da, Ar-Ge harcaması Ankara’da’’
2020 yılı verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 321 bin Ar-Ge personeli bulunduğunu, bu personellerin 93 bininin İstanbul’da, 62 bininin ise Ankara’da yer aldığını söyleyen Yıldırım şöyle konuştu: ’’ İstanbul’daki Ar-Ge personeli sayısı Ankara’nın 50 üzerinde görülmektedir. Ar-Ge harcaması olarak ele alındığında ise Ankara, İstanbul’a kıyasla daha başat durumda. 2020 yılında Türkiye genelinde gerçekleştirilen Ar-Ge harcamasının 32’si Ankara’da gerçekleştirilmiştir. Bu rakam ile Ankara, İstanbul’un 27 oranında daha üstünde bir Ar-Ge harcama performansı ortaya koymaktadır.’’
‘’Ankara, yarattığı katma değerin yüzde 3.7’sini Ar-Ge’ye harcıyor’’
Yıldırım yaptığı açıklamada “Türkiye genelinde ve 3 büyük şehir bazında yapılan Ar-Ge harcamasının ilin ya da ülkenin milli gelirine oranı hesaplandığında, Türkiye ortalamasının 1.1 olduğu anlaşılıyor. Bu oran Ankara’da 3.7’dir. İstanbul ve İzmir için 0.9 oranın yıllar bazında çok farklılaşmadığını görüyoruz. Ankara’nın, diğer iki ilin ortalamasının oldukça üstünde bir Ar-Ge yoğunluğuna sahip olduğunu anlaşılıyor” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
