Dünyanın bilinen en eski sanatlarından biri olan taş oyma sanatı, insanlığın kültür mirasında ayrı bir yere sahiptir. Binlerce yıl önce mühürler, objeler, takılar ve kutsal eşyalar üzerine uygulanan bu teknik, bugün hâlâ aynı incelik ve ustalıkla varlığını sürdürüyor. Bu kadim geleneği modern bir bakış açısıyla yeniden yorumlayan az sayıdaki sanatçılardan biri de Türkiye’de yaşayan Çağlayan Coşar.
Yaklaşık altı yıldır taş oyma sanatı üzerine uzmanlaşan Coşar, özellikle intaglio (yaş oyma) tekniğinde dünyanın sayılı ustaları arasında gösteriliyor. Bu sanat dalının zorluğu ve ustalık gerektiren yapısı nedeniyle, dünyada bu alanda üretim yapan sanatçı sayısı oldukça az. Eğitim olanaklarının kısıtlı olduğu bir alanda kendi yolunu açan Coşar, resim yeteneğini taş üzerine aktardığı özgün tekniklerle geliştirmiş. Fırçayla tuvalde gördüğümüz inceliği, milimetrik taş yüzeylerine işleyebilecek kadar hassas bir el disiplinine sahip.
Coşar’ın eserlerinde en dikkat çeken unsurlardan biri, resim sanatı ile taş oymanın mükemmel bir uyum içinde buluşması. Klasik çizim yeteneği, taşa hayat veren oymaların temelini oluşturuyor. Her bir taş, hem bir resim kompozisyonu hem de üç boyutlu bir heykel gibi işleniyor. Bu nedenle ortaya çıkan eserler, yalnızca bir mücevher değil, tarih ile sanatın birleştiği koleksiyon parçaları niteliğinde.
Taş oyma alanındaki ünü, kısa sürede uluslararası sanat çevrelerine ulaşmış durumda. Amerika, Almanya ve İngiltere’deki köklü sanat galerileri ve müzeler Coşar’ın başlıca müşterileri arasında yer alıyor. Yurt dışındaki arkeoloji müzeleri, özel koleksiyoncular ve sanat kurumları, onun eserlerini hem sergiliyor hem de özel siparişlerle kendi koleksiyonlarına dahil ediyor. Bu durum hem eserlerinin sanatsal değerini hem de kültürel önemini ortaya koyuyor.
Türkiye’de de arkeoloji müzeleri ve sanat galerileriyle yakın çalışan Coşar, tarihsel formları günümüz estetiğiyle yeniden buluşturuyor. Her taşın yapısını, damarını ve doğal rengini analiz ederek başlıyor; ardından kendi geliştirdiği özel tekniklerle taşın iç dünyasını adeta yeniden şekillendiriyor. Bu yönüyle, geçmişin izlerini taşıyan minerallere modern bir ruh kazandırıyor.
Çağlayan Coşar için taş oyma yalnızca bir zanaat değil, aynı zamanda bir ifade biçimi. “Taşa dokunduğunuz anda binlerce yıllık bir tarihe de dokunmuş oluyorsunuz” diyor. Onun eserlerinin bu kadar ilgi görmesinin nedeni de tam olarak bu: Hem tarihsel derinlik hem modern estetik hem de yüksek teknik ustalık aynı eserde buluşuyor.
Bugün dünya üzerinde taş oyma ve intaglio alanında üretim yapan sanatçı sayısı çok az olsa da, Çağlayan Coşar’ın çalışmaları bu kadim sanatın geleceği adına büyük bir umut taşıyor. Geleneksel teknikleri kendi çağdaş yorumuyla birleştiren sanatçı, her bir eserinde zamanın izlerini yeniden canlandırmayı başarıyor.
